Avukat Kalkan: Ekonomik ve politik ambargo uygulanmalı
Avukat ve İş İnsanı Mehmet İhsan Kalkan, geçtiğimiz aylarda Gazze’de saldırıların emrini veren İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvuruda bulunarak, soruşturma açılmasını talep etti. Son gelişmeler hakkında konuşan Avukat Kalkan, "Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika'nın başvurusu üzerine, İsrail'in soykırım suçlamasıyla yargılanmasına karar verdi, bu dünyaya verilmiş güçlü bir mesajtır. Bu mahkeme kararıyla birlikte ekonomik ve politik ambargonun da uygulanması gerektiğine inanıyorum" dedi.
Avukat ve İş İnsanı Mehmet İhsan Kalkan, geçtiğim aylarda Gazze’de Filistinli çocukların, kadınların, yaşlıların ve sivillerin ölümüne neden olan saldırıların emrini veren İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvuruda bulunarak, soruşturma açılmasını talep etti. Gazze'de yaşanılan ve tüm insanları derinden etkileyen saldıralara karşı tepkiler, çığ gibi büyüdü ve birçok kişi, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. Uluslararası Ceza Mahkemesi de bu başvuruları değerlendirip, soykırım olup olmadığına ilişkin araştırmalarına başladı. Ayrıca Uluslararası Adalet Divanı da, 29 Aralık'ta Güney Afrika'nın başvurusu üzerine, İsrail'in soykırım suçlamasıyla yargılanmasına karar verdi. Mahkeme, İsrail'in dosyanın reddi talebini de geri çevirdi. Son gelişmeler hakkında konuşan Avukat ve İş İnsanı Mehmet İhsan Kalkan, Uluslararası Adalet Divanı'nın kararını değerlendirdi.
"SOYKIRIM İDDİASIYLA YARGILANIYOR"
Konuyla ilgili açıklama yapan Avukat ve İş İnsanı Mehmet İhsan Kalkan, "Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne, soykırım suçunun işlendiğine dair iddialar nedeniyle başvuru yaptık. O başvurumuz üzerine Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne onlarca başvuru yapıldı. Dolayısıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi de bu başvuruları değerlendirip, soykırım olup olmadığına ilişkin ciddi bir araştırma içerisine girdi. Uluslararası basına da yansıdığı gibi kısa bir zaman içinde duruşma süreci başlayacak. Biz de yakından takip ediyoruz. Ayrıca Güney Afrika Devleti'nin 29 Aralık'ta Uluslararası Adalet Divanı'na başvurusu üzerine İsrail şu an soykırım iddiasıyla yargılanıyor. Nitekim Uluslararası Adalet Divanı ile Uluslararası Ceza Mahkemesi arasında bazı farklar var. Bu farklara baktığımız zaman Uluslararası Adalet Divanı'na sadece devletler, devlet aleyhine başvuru yapabilir. Kişilerin veya şahısların başvurma yetkisi yok. Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne ise kişiler başvuruda bulunabiliyor. Şahıslarla ilgili de direk bir yargılanma söz konusudur" diye konuştu.
"BU KARAR, KİMSENİN YAPTIĞININ YANINA KAR KALMAYACAĞINI GÖSTERDİ"
Güney Afrika Devleti'nin, Uluslararası Adalet Divanı'na yaptığı başvurusunun detayları hakkında da bilgi veren Avukat Kalkan, "1948 yılında Birleşmiş Milletler'de imzalanan Soykırım Sözleşmesi'ne dayanarak başvuruda bulundu. Sözleşmeye istinaden bir devletin etnik veya dini bir örgütü açıkça hedef alması, yok etmeye yönelik adımlar atması yani kısaca soykırım yapması nedenlerinden dolayı Güney Afrika, bu davayı açmıştır. Bu bakımdan Güney Afrika Devleti'ne de çok teşekkür ediyorum. Uluslararası Adalet Divanı, 27 Ocak'ta Güney Afrika'nın bu başvurusunu usülden kabul ederek, esasa geçti. Bu çok önemli ve tarihi bir gündü. Dünyada canlı olarak yayınlanan dava sürecinde İsrail'in başvurusunu mahkeme reddetti. Dolayısıyla usül açısından mahkemenin, davayı kabul etmesi ve esasa geçmesi çok önemlidir. Güney Afrika'nın 9 madde olarak sıraladığı taleplerin hepsi kabul edilmemiş olsa da önemli bir kısmı kabul edildi. Özellikle bölgede ablukanın kalkması, uluslararası hukuka saygı gösterilmesi, insani yardımlara yönelik desteğin sağlanması ve insanların evlerine geri dönmesi için çok ciddi kararlar alındı. Bu kararların dünyanın geleceği açısından da çok önemli olduğunu düşünüyorum ve hiç kimsenin yaptığının yanına kar kalmayacağı yönünde ciddi bir karar çıktı" ifadelerini kullandı.
"GELECEK NESİLLERE BARIŞ DOLU BİR DÜNYA BIRAKMALIYIZ"
Hukukun tüm devlet için var olduğunu vurgulayan Avukat Kalkan, "Biz bu başvuruyu yaptığımızda İsrail'in yargılanmayacağı yönünde ciddi bir kamuoyu yaklaşımı vardı. Ama unutmayın ki hukuk sadece bazı devletler için değildir, hukuk tüm devlet için vardır. Bu sözleşmeler de bunun için yapılmaktadır. Siz kendinizi bundan muaf tutamazsınız. Dolayısıyla kimsenin bu dönemde bir şeyi saklama gibi bir çaba içerisine girmesine de gerek yok. Mahkeme başkanı da önemle atıfta bulundu. Sivil toplum kuruluşlarının bu yönde sunmuş olduğu raporlar, davaya da çok önemli bir esas teşkil etmiştir. Bu süreci yakından takip ediyoruz. Cenevre'de bununla ilgili yaptığımız sempozyum ve çalışmaların sonuçlarını da yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Bu davanın sonuna kadar takipçisiyiz. Çünkü bu dava dünya için önemli bir davadır. İsrail'in işlediği bu soykırım suçlarına ilişkin gerekli bütün adımların atılması gerektiğine inanıyoruz. Bu mahkeme kararıyla birlikte ekonomik ve politik ambargonun da uygulanması gerektiğine inanıyorum. Özellikle Uluslararası Adalet Divanı'nın yargılama aşamasına geçmesi dünyaya verilmiş güçlü bir mesajtır. Gelecek nesillere barış dolu bir dünya bırakmak için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.
Emlak, Bilgisi, Haber
Merkez mahallesi mutlu han sokak no:17/2 Bartın/Sakarya
info@mimarhaberleri.com.tr